İksir ve Panzehir

Bugün yakın zamanda izlediğim ve eleştirilmeyi bekleyen iki filmle karşınızdayım. İlerleyen haftalarda çok film vizyona girmeyeceği için (girenler de gerekli olmayacağı için) muhtemelen bu yazı son eleştirim olacak. Ama beklemek en doğrusu. Farkındaysanız, vizyondaki neredeyse her filme koşan ben yakın zamanda vizyona giren Karınca Kapanı, Uzay Kuvvetleri 2911Bensiz10. Köy Teyatora gibi filmleri izlemedim. Çünkü gerekli görmedim. Bu yıl o kadar kötü film izledim ki, kendimi biraz frenlemeye karar verdim. Neyse. Bugünkü konuklarımız İksir ve Panzehir. Hadi, hemen başlayalım…

Resim

Türkiye’de son yıllara kadar animasyon türü çok da ilgi görmüyordu. Ama son zamanlarda televizyonda yayınlanan bu tür çizgi filmlerin yükselişi yapımcıların aklını başına getirmiş olmalı ki, Türkiye’nin ilk reel animasyon * filmi İksir geçtiğimiz haftadan itibaren vizyondaki yerini aldı. Konu basit aslında. Pek çok kardeş gibi birbirleriyle bir türlü anlaşamayan ve sürekli didişen Kerem (Keremcem) ile Buse (Cansu Tosun)’yi merkeze alıyor yapım. İki kedi, bir köpek ve bir de horozla yaşayan Dede (Oğuz Oktay), onların anlaşamamalarına çok üzülmektedir. İki kardeşin kavga etmemeleri için bir plan yapan dede, hayvanlarını iki günlüğüne emanet eder ve iksirlerle, kötü adamlarla ve bol bol koşuşturmayla dolu macera başlar. İksir’i TRT Çocuk‘ta yayınlanan ve filmin babası sayılabilecek Köstebekgiller‘in de başındaki isim olan Birkan Uz yönetiyor. Senaryo ise yine aynı çizgi diziyi kaleme alan Arzu Yurtsever ve Murat Ferhat‘a emanet. Fikir çok klişe aslında. Hatta dizinin karakterleri, hayvanları ve konusu biraz değiştirilmiş ve gerisi aynı kalmış gibi. Zekice yapılabilecek birkaç göndermeyle yetişkinleri de içine alabilecekken hedef kitlesini sadece çocuklarla kurmaya karar veriyor. Zaten olay örgüsü ve espriler, çocuk algısına oldukça yakın. Filmin bir diğer itiraz edilebilecek yanı da yine kötü karakter ve aptal asistanının olması. Dünyayı ele geçirmeye çalışan ama ne yapacağını bir türlü bilemediğimiz kötü adam klişesi de filmin her yanına etki etmiş. Gerçi bu tür hikayelerde kötü adam olmazsa olmaz bir etkendir. Ama İksir bir yandan da farklı bir şeyler vaat etmeye çalışan bir yapıt. Önce bunu değiştirebilirlermiş. Üstelik yapılan esprilerin kalitesi de bazen 0-6 yaş çocuklara hitap edebilecek hale gelebiliyor. Neyse. Birkan Uz da kamerasını özenli bir şekilde kullanmış. Bu arada kendisi geçen yıl vizyona giren Neva‘nın da yönetmeni. Geçmişte Haluk Bilginer ve Özkan Uğur‘un başrollerini paylaştığı Sıkı Dostlar dizisini de çekmiş. Ayrıca bir roman uyarlaması olan As Maça‘yı da beyazperdeye taşıyacak. İksir de Uz’un kariyerinde “kaymaklı kadayıf” olmuş. O Hayat Benim‘in Yeşim Ceren Bozoğlu ile birlikte dayanılabilecek tek tarafı olan Keremcem ve Bugünün Saraylısı‘nın saf kızını canlandıran Cansu Tosun, filmin başrollerinde. Oyunculuk anlamında bir şey yaptıkları yok. Çünkü filmde oyunculuklar değil, içerik öne çıkıyor. Seda GüvenBülent Şakrak ve Bülent Çolak‘ın da başrolleri arasında olduğu yapımın kilit karakterine ise Oğuz Oktay hayat veriyor. Son projelerinde hep bu tür dede rollerini kapmasını nasıl açıklayabilirim, bilmiyorum. İkinci bir İnci Türkay vakasına daha hazır mıyız, onun hakkında da herhangi bir fikrim yok. Şevket ÇoruhSungun Babacan, filmin en dikkat çekici karakteri olan horoza sesiyle hayat veren Fatih Özkul ve Yaz Mira Tamöz de filmin hayvanlarını seslendiriyorlar. Sonuç olarak animasyonların nereye gittiği ve gideceği belli. İksir de bu yoldan sapmayan, ama her karesine özen gösterilen bir iş. Özellikle çocukların kaçırmayacağı bir alternatif olarak film, sinemalarda…

[C]

* Reel Animasyon: Gerçek oyuncularla animasyon karakterlerin bir arada olduğu yapımlardır.

Resim

Malum, özellikle aksiyon ve korku filmlerini izlerken kuşkuyla oturuyoruz koltuklarımıza ve haklı da çıkıyoruz. İzlediğimiz filmler çoğunlukla zaman kaybı oluyor. Son 5 yılda izlediğimiz en eli yüzü düzgün aksiyon o kadar da ayılıp bayılmama rağmen Tolga Örnek‘in Labirent‘i. Başka bir örnek verebilir miyim peki? Hayır. Çoğu yönetmen sadece film olsun diye film yapıyorlar, ama en önemli şeyi unutuyorlar genelde: İyi bir senaryo. Alper Çağlar. Uçlarda gezinmeyi seven, sürekli cesaret isteyen sulara açılan, farklı bir yönetmen. İlk filmi Büşra belki de çok iyi eleştiriler almadı, ama kısa sürede dikkat çekti. Ufuk Bayraktar ve Çağlar Ertuğrul‘lu Dağ ise fena olmayan bir psikolojik gerilim olarak havzalardaki yerini aldı. Şimdi de Panzehir. Fragmanıyla merak uyandıran film de geçtiğimiz haftalarda izleyici karşısına çıktı. Panzehir, Kadir Korkut (Emin Boztepe) isimli bir tetikçiyi merkeze alıyor diyebiliriz kısaca. Daha fazla detaya girmek istemiyorum, çünkü film her geçen dakikasında daha karışık bir hal alıyor. Ama izleyicinin kafasını karıştırmak isterken, kendi kafası karışıyor. Birçok mantık hatası alıp başını gidiyor. Senaryodaki boşluklar ve zamanlamadaki hatalar, hikayenin inandırıcılığını zedeliyor. Yine de olumlu yönleri var. Her şeyden önce Çağlar çok etkili bir atmosfer kurmuş. Gri siyah atmosfer, çok yakışmış filme. Yeraltı dünyası ile kendi dünyası arasına sıkışıp kalan adamın hikayesi iyi yansıtılmış perdeye. Teknik de standartların üstünde. Karaktere hayati bir amaç verip zaman sınırlaması koyulmuş ve buna bağlı olarak hikayenin dinamikliği sağlam bir şekilde oluşturulmuş. Bazı sahneler rahatsız etse de, aksiyon dozu yerinde kullanılmış. E, daha ne olsun? Başroldeki Emin Boztepe‘nin yanı sıra, Emin BenderlioğluKaan Urgancıoğlu ve Florence Eugene‘nin de yer aldığı filmin dikkat çeken yanlarından biri de, Kara Cemal’e hayat veren Cüneyt Arkın ve gençliği rolündeki oğlu Murat Arkın. Bu benzerlik filmin en büyük artılarından biri. Ayrıca Polis Cem rolündeki Tolga Akdoğan da oldukça başarılı. Sonuç olarak Panzehir, “Nasıl iyi bir aksiyon filmi yapılır?” sorusuna başarıyla cevap veriyor. İzlemediyseniz, size de izlemek düşüyor. Yine de olağanüstü bir film olmadığını belirtmem gerek.

[C+]

Galip Derviş’e Konuk Olan En İyi 10 Oyuncu

Kanal D‘de yayınlanan Galip Derviş‘i ne kadar çok sevdiğimi ve başta Engin Günaydın olmak üzere birbirinden yetenekli oyunculara sahip olduğunu neredeyse herkes biliyor. Şimdiki yazım da, bu diziye konuk olan ünlü oyuncularla ilgili. 18 bölümlük ilk sezona bir çok oyuncu konuk oldu. Aralarından 10 tanesini seçmek çok zor oldu. Umarım beğenirsiniz listemi. Buyursunlar efendim…

Görsel

#10 – Yavuz Seçkin              Rolü: Doktor Tarkan

Yer Aldığı Bölüm: Fil Hamdi  (4. Bölüm)

Ünlü komedyen Yavuz Seçkin, dizinin 4. bölümü olan Fil Hamdi‘ye konuk oldu. Fil Hamdi (Ezel Akay)’nin üzerine kalan bir cinayeti çözmeye çalışan Galip, bir şekilde asıl katilin Tarkan olduğunu ve emirleri kendisine Fil Hamdi’nin verdiğini öğreniyordu. Karakteri büyük bir soğukkanlılıkla canlandırdığı için listeye aldım dizide gerçek hayatındaki kişiliğinden oldukça uzak bir karaktere hayat veren Seçkin’i.

Görsel

#9 – Ezel Akay                Rolü: Fil Hamdi

Yer Aldığı Bölüm: Fil Hamdi  (4. Bölüm)

Yavuz Seçkin ile beraber aynı bölümde yer alan ünlü yönetmen/oyuncu Ezel Akay, bölüme de adını veren Fil Hamdi’yi canlandırıyordu. Çok yediği için Fil lakabı takılan Hamdi’nin de şüpheliler arasında olduğu vaka, Galip’i fazlasıyla zorladı. Asıl katilin Tarkan olduğu ortaya çıksa da, Hamdi hapse girmekten kurtulamadı.

Görsel

 #8 – Mustafa Uğurlu            Rol: Mithat Akman

Rol Aldığı Bölüm: Derviş ve Medyum  (2. Bölüm)

Mustafa Uğurlu, konuk olduğu 2. bölümdeki sakin ve dingin oyunculuğuyla dikkat çekmişti. Oldukça soğukkanlı bir katile hayat veren Uğurlu, zorlu bir cinayetin şüphelilerinden biriydi. “Katil olduğuna inanılmayan kişi”si oldu bölümün. Karısını öldüren Mithat Akman’ın davası, oldukça zorlu bir cinayetti. Uğurlu, zaten oynadığı her dizide sakin ve bir o kadar da başarılı performanslar sergileyen bir isim. Burada da bizleri hayal kırıklığına uğratmıyordu kendisi…

Görsel

 #7 – Mehmet Ali Alabora            Rolü: Zafer Uzungöl

Yer Aldığı Bölüm: Derviş ve Televizyon Yıldızı  (5. Bölüm)

Galip’in yaşadıklarının televizyona uyarlanmış hâli olan İpucu adlı dizide rol alan Zafer Uzungöl’ü canlandırıyordu Mehmet Ali Alabora. Gezi Parkı olaylarındaki tavrı yüzünden çok eleştirilen ünlü oyuncu, her bölümde karşımıza çıkan soğukkanlı katile hayat veriyordu. Zafer’in boşanmak üzere olduğu karısı Şebnem’i öldürdüğünden şüphelenen Galip, yalan testinin temiz çıkmasıyla iyice çıkmaza sürükleniyordu. Akıllıca bir cinayet işleyen, ama yine de kurtulamayan Zafer, Alabora’nın oyunculuğuyla daha da güçleniyordu.

Görsel

#6 – Şebnem Bozoklu              Rolü: Sevim

Yer Aldığı Bölüm: Derviş ve Yeni Türkü  (10. Bölüm)

Yeni Türkü‘nün de dahil olduğu 10. bölüme konuk olan ve doğal oyunculuğuyla dikkatleri üzerine çeken Şebnem Bozoklu, Sercan Bilir cinayetinin şüphelilerinden biriydi. Bütün kanıtlar Derya Köroğlu’nu gösterse de, Kısık lakaplı adamı öldüren kişinin kör kadın Sevim olduğu ortaya çıktı. Bu kadın kör de değildi, numara yapıyordu. Kadının annesi ve babası, Kısık tarafından bir trafik kazasında ölmüşlerdi. Bir anda intikam hikayesine dönüşen cinayet, Galip’i çok zorladı.

Görsel

#5 – Canan Ergüder         Rolü: Leyla

Yer Aldığı Bölüm: Derviş ve Diğer Kadın  (7. Bölüm)

Behzat Ç.‘nin savcı Esra’sı Canan Ergüder, dizinin 7. bölümüne konuk oldu ve doğal oyunculuğuyla karşımıza çıktı. 3 cesetin birden olduğu cinayetin bir numaralı şüphelisi hâline gelen Leyla, Galip’in Belgin’e benzettiği nadir kadınlardan biri oldu. Hatta, Galip gece Leyla’nın evine yatıya bile gitti. Takıntılı kocasını öldürüp gömüp cesetin üstüne garaj yapmasından şüphelenen Galip, yine çok güç bir cinayetin üstesinden gelmeyi başardı.

Görsel

    #4 – Esra Dermancıoğlu           Rol: Medyum Şükriye (Şuşu)

Yer Aldığı Bölüm: Derviş ve Medyum  (2. Bölüm)

Fatmagül’ün Suçu Ne?‘nin kötü yengesi Mukaddes medyum olarak karşımıza çıkarsa ne olur? Bu aralar Doksanlar adlı dizide de izlediğimiz Esra Dermancıoğlu, garip bir medyum olan Şuşu lakaplı Şükriye’yi canlandırıyordu. Mithat Akman (Mustafa Uğurlu)’ın kayıp olan karısını ölü olarak bulan sabıkalı medyum, uzunca bir süre davanın merkezindeki isimdi. Ama, sonra Mithat’ın karısını öldürdüğü ortaya çıktı, Şuşu hapse girmekten kılpayı kurtuldu ve herkes rahat bir nefes aldı.

Görsel

#3 – Devin Özgür Çınar            Rolü: Ayşegül

Yer Aldığı Bölüm: Derviş ve Televizyon Yıldızı  (5. Bölüm)

Mehmet Ali Alabora ile beraber dizinin 5. bölümüne konuk olan Devin Özgür Çınar, tıpkı Galip gibi takıntılı bir kadını, Ayşegül’ü canlandırıyordu. Şebnem Uzungöl’ü öldürdüğü düşünülen ve kısa süreliğine de olsa hapse giren Ayşegül, Zafer’in ve rol aldığı dizinin en büyük hayranlarından biriydi. Çınar’ın abartılı oyunculuğuna rağmen, izlemesi çok zevkli bir seyir keyfi sundu izleyicilere.

Görsel

#2 – Erkan Can          Rolü: Fazıl

Yer Aldığı Bölüm: Derviş ve Kirazlı Turta  (11. Bölüm)

Son zamanlarda bu tür komedi dizilerinden vazgeçemeyen Erkan Can, Galip’in 5 yıldır görüşmediği abisi Fazıl’ı canlandırdığı. 3 kirazlı turtanın merkezinde, bir kiraz festivalinin arka planında olduğu, esrarengiz bir davayla uğraşan Galip, yıllardır evden çıkmayan ve kendisinden tek bir farkı dahi olmayan abisinin de yardımıyla olayı bir şekilde çözdü. Karısını öldüren adam Fazıl’ın evini yakmaya çalışınca, Galip çok olgunca bir karar verdi, dumanlı eve girdi ve Fazıl’ı dışarıya çıkardı. Takıntılı abi rolüne renklendiren Can’ın yer aldığı bölüm, dizinin 11. bölümüydü.

Görsel

#1 – Nurgül Yeşilçay           Rolü: Şeyda

Rol Aldığı Bölüm: Derviş ve Yeni Hemşiresi  (18. Bölüm)

Sezon finali olduğu belirtilmeyen, hatta normal bir bölümün özelliklerini taşıyan Derviş ve Yeni Hemşiresi, Hülya’nın çeşitli halüsinasyonlar görmesini konu alıyor. Bu konuda Galip’i suçlayan Hülya’nın yerine, aklı bir karış havada olan Şeyda (Nurgül Yeşilçay) geliyor. Tabii, sonra Hülya’nın deli olmadığı, yazdığı hikayeden dolayı işlenen bir cinayetin söz konusu olduğu ortaya çıkıyor. Dizinin en iyi konuk oyuncusu olarak gördüğüm ve bu aralar Bebek İşi‘nde de izlediğimiz Nurgül Yeşilçay, abartılı ama doğal bir performansla karşımıza çıkmıştı. Olayın çözülmesine yardım eden Şeyda, Yeşilçay’ın oyunculuğuyla üç boyutlu bir karakter olmayı başarmıştı. Zirveye kendisini uygun görmeme bir şey demezsiniz umarım.

Listem bitti, ama ismini hatırlatmak istediğim birkaç kişi (size çok gelebilir belki) daha var. Bu oyuncuların oynadıkları roller, yer aldıkları bölümler ve o bölümün dizinin kaçıncı bölümü olduğunu da belirttim. Bu sayacağım isimler de, başarılı olmalarına rağmen listede yer bulamadılar maalesef. Neyse, kısaca onları da sayayım en iyisi…

Yeni Türkü  (Derya Köroğlu, Erkin Hadimoğlu, Serdar Barçın, Ali Kemal) – Kendileri / Derviş ve Yeni Türkü  (10. Bölüm)

Teoman Kumbaracıbaşı – Selman Teker / Derviş Evleniyor  (8. Bölüm)

Fırat Doğruloğlu – Murat Hoca / Derviş Okulda  (14. Bölüm)

Emir Benderlioğlu – Suat / Derviş Kampta  (16. Bölüm)

Ayşenil Şamlıoğlu – Handan Hanım / Derviş Kampta  (16. Bölüm)

Laçin Ceylan – Latife / Derviş ve Çok Çok Yaşlı Adam  (9. Bölüm)  &  Derviş İşten Kovuluyor  (17. Bölüm)

Haluk Piyes – Selim / Deprem  (4. Bölüm)

Eylem Yıldız – Nazan / Deprem  (4. Bölüm)

Sarp Levendoğlu – Hilmi / Derviş’in Kafa Gitti  (13. Bölüm)

Cem Kurtoğlu – İstanbul Belediye Başkan Adayı (İsmi geçmiyor.) / Başkana Suikast  (1. Bölüm)

İclal Aydın – Macide / Derviş Evleniyor  (8. Bölüm)

Bahtiyar Engin – Plak satıcısı  (İsmi geçmiyor.) / Derviş ve Yeni Türkü  (8. Bölüm)

Galip Derviş – 1. Sezon

Görsel

 Sezon Günlükleri‘nde izlediğim dizilerin sona eren sezonlarını yakın plana alıyorum, biliyorsunuz. Şu ana kadar Umutsuz Ev KadınlarıBir Erkek Bir KadınAvrupa Avrupa ve Bir Yastıkta‘yı yorumladık. Kimini olumlu eleştirilere boğduk, kimini ise yerden yere vurduk. Ama, izlediğim dizilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor maalesef. “Yaz dizileri” dediğimiz dizilerden bazılarını izlemeye başladım. Bakalım, ne olacak? Neyse… İzlediğim bütün dizileri burada konuştuğumuz için, Sezon Günlükleri şimdilik bu sıklıkla yazılmayabilir. Ama, daha önce izlediğim ve şimdi tekrarları verilen dizileri yine burada ağırlayabilirim, orası başka.

Neyse… İzlediğim sınırlı dizilerden biri olan Galip Derviş, ABD’de tam 6 yıl yayınlanan Monk‘tan uyarlama. Karısı Belgin’in öldürülmesinden sonra obsesif kompulsif kişilik bozukluğu yaşayan Galip Derviş (Engin Günaydın), her bölümde inanılmaz bir şekilde cinayetleri çözüyor. Ona, özel hemşiresi Hülya Uçar (Algı Eke), polis Ahmet Tekin (Ersin Korkut) ve başkomiser İzzet Merdan (Orhan Güner) da eşlik ediyor.

Peki, bu sezon başlayan dizi nasıl? Öncelikle, uyarlama olduğu için ister istemez esin kaynağı Monk ile kıyaslanıyor tabii. İlk başladığında karışık eleştiriler alan ama umut verdiğini gösteren dizi, bana göre iyi vakit geçirttirmeyi bilen, eğlendiren ve kendini yenilemeyi başaran bir potansiyele sahip ve bunu sonuna kadar kullanmasını iyi biliyor. Galip’in tüm bu sorunlarına rağmen, içinden çıkılması oldukça güç olan cinayet davalarını başarılı bir şekilde çözmesine hayran kalıyorsunuz ve ağzınız açık bir şekilde olanları izliyorsunuz. Gerçi, ben ilk bölümleri tekrarlarda yakalayabildim, orası başka.

Görsel

Dizi, ilk başladığında dikkat çeken bir özellik ise, Adrian Monk’un özelliklerinin Türk polis teşkilatı için çalışan Galip Derviş’e birebir yansıtılmasıydı. İzleyen eleştirmenler, Türk polisine bu imajın yakışmadığını belirtirken, biz izleyiciler diziyi izleyip kahkahalar atmaya devam ettik.  Daha önce izlediğimiz polisiyelerdeki Türk polisleri, Galip Derviş’ten çok farklıydı elbette. Ama, karısının öldürülmesi, onu büyük boşluklara sürüklemiş. Teşkilattan da atılması sonucunda, daha farklı bir profile bürünmüş. Ben bu eleştirileri kafaya takmadan, büyük beklentilere girmeden izledim ve çok beğendim. Diğer polisiye komedilerden tek farkı inanılmaz bir dikkat ve zekaya sahip olan baş karakter. Zaten komedilerle ilgimi olan sıkıntılarımı da daha önceki yazılarımda açıkça belirtmiştim. Galip Derviş, biraz daha farklı bir fikir. Ekrandaki büyük komedi boşluğunun en azından bir kısmını doldurabilecekmiş gibi geliyor bana.

Oyunculuklara gelirsek… Engin Günaydın, Galip Derviş rolünde çok başarılı. Sanki, karşımızda gerçek biri varmış gibi hissediyoruz onu izlediğimizde. Galip, yukarıda da bahsettiğim gibi yolunu kaybetmiş bir karakter. Ama, hayatın devam ettiğini biliyor ve kendi gittiği yolda devam ediyor. Galip’in her cinayeti şaşırtıcı bir şekilde çözmesi, ama karısının katil veya katillerini bir türlü bulamaması, benim takıldığım tek nokta. Anlaşılan senaristler, bu gizemi uzun süre korumak istiyorlar. Dizinin sınırlı kadın oyuncularından biri olan Algı Eke ise, Hülya rolünde çok iyi. Günaydın ile beraber, bu sezonun ve bu dizinin yıldızı. Fakat, Günaydın bir adım daha öne çıkıyor. Çok Güzel Hareketler Bunlar‘da ünlenen Ersin Korkut‘un bizleri güldürdüğü sahneler olsa da, umduğumdan biraz ciddi bir tavırla karşılaştım. Bundan önce Sultan adlı dizide yer alan Orhan Güner, çeşit çeşit komedi dizilerinden tanıdığımız Barış Başar, Hülya’nın annesini canlandıran Deniz Türkali, ofisin çaycısını canlandıran ve göründüğü kısa sahnelerde bile izleyicileri güldürmeyi başaran İrem Şentürk, Hülya’nın oğluna hayat veren Ege Gürel, Derviş’in sık sık mezarına gittiği ve rüyalarında gördüğü, 4 sene önce öldürülen karısı Belgin’i canlandıran Setenay İnal ve Galip’in psikolog doktorunu canlandıran Levent Öktem, ekibin başarılı olan diğer isimleri. Yani, oyunculuk konusunda bir sıkıntı yok.

Görsel

Barış Pirhasan‘ın sezonun çoğu bölümünün yönetmenliğini üstlendiği Galip Derviş, gerçekten başarılı ve oldukça yüksek bir potansiyele sahip olan bir dizi. Gerçi, sezon finalinin normal bir bölüm gibi olması, bizleri (en azından beni) hayal kırıklığına uğrattı. Sezon finali olduğu belli bile değildi.  Yine de izlemeyi düşünüyorsanız, kesinlikle geç kalmış değilsiniz. 18 bölümlük bir eğlence, sizleri bekliyor. Ayrıca, bu yolculukta Nurgül YeşilçayCem KurtoğluMehmet Ali AlaboraEsra Dermancıoğlu, Yavuz SeçkinEzel Akayİclal AydınErkan CanTeoman Kumbaracıbaşı, Emir Benderlioğlu, Ayşenil ŞamlıoğluŞebnem Bozoklu, Mustafa UğurluDevin Özgür ÇınarHaluk Piyes, Fırat DoğruloğluLaçin CeylanGüzin UstaCanan ErgüderBahtiyar EnginEylem YıldızAyşe Tunaboylu, Sarp Levendoğluİncilay ŞahinAlper DüzenDuygu YetişHande KazanovaFulden Akyürek gibi ünlü isimler, hatta Yeni Türkü gibi usta bir grup bile sadece bir bölüm bile olsa sizlere eşlik edecek. Bir sonraki Sezon Günlükleri‘nde görüşmek üzere…

Sezon Boyu Spotlight Ödülü (Sezonun Yıldızı): Engin Günaydın (Galip Derviş)

Sezon Notu: [B+]