Güneşi Beklerken, Tekrar Bölümleriyle tv2’de!

thumbnail_1406623093

tv2‘nin Kanal D‘nin kardeş kanallarından biri olduğunu biliyorsunuzdur zaten. Çeşitli filmler, programlar ve yabancı diziler yayınlayan kanal, Kanal D’nin eski dizilerini de ekrana getiriyor. Elveda DerkenKavak Yelleri ve Kuzey Güney mesela. Neyse. Asıl konuya geçecek olursak… Kanalın geçen yaz yayına başlayan ve geçtiğimiz ay saçma ötesi finalle ekranlara veda eden Güneşi Beklerken‘in tekrarları, bundan sonra tv2’de olacak. Başrollerini Kerem BürsinHande Doğandemir, Emre Kınay, Yağmur Tanrısevsin ve İsmail Ege Şaşmaz‘ın paylaştığı başarılı gençlik dizisi, 1 Eylül Pazartesi‘den itibaren saat 16.30‘da ekranlara gelecek. Dizinin ilk zamanlarını hatırlamak isteyenler için ideal. Sevenlerine duyurulur…

Güneşi Beklerken – 1. Sezon

waitt

Kanal D‘nin bir önceki yaz başlayan gençlik dizisi Güneşi Beklerken, Pazar akşamı ekrana gelen son bölümüyle ekranlara veda etti. Kanalın daha o zamanlar yeni final yapan Öyle Bir Geçer Zaman ki‘nin yerine koyduğu dizi ilk hafta çok dikkat çekemese de, sonraki haftalarda liderlikten inmedi. Ki, dizi başladığında Emre Kınay haricinde doğru düzgün tanınan bir oyuncusu bile yoktu. Derken, Pazar gününe alındığı haberi geldi. Bu karar da Çalıkuşu‘na yer açmak içindi elbet. Dizi ilk haftalarında liderlik koltuğunda oturmaya devam etse de, Yetenek Sizsiniz Türkiye ve Küçük Gelin‘in arkasında kalmaya başladı ilerleyen zamanlarda. Daha sonra SurvivorO Hayat Benim ve gün değiştiren Galip Derviş‘in de yarışa dahil olmasıyla, iyice kan kaybetti ve o da çareyi Ramazan boyunca devam etmekte buldu. Kanal, kararını bundan sonra vereceğini söyledi. Sezon finali yapması planlanan dizi, ne yazık ki son bulacaktı. Ve işte dün büyük veda gerçekleşti. Ramazan bitti, GB de gitti kısacası. Neyse. Diziden birazcık konuşalım en iyisi…

Güneşi Beklerken, Zeynep (Hande Doğandemir) ve annesi Demet (Ebru Aykaç)’in, arkadaşı Jale (Deniz Türker)’nin isteğiyle Gölyazı’dan İstanbul’a yerleşmeleriyle başladı. Yeni okulunda başına birçok şey gelen Zeynep, kolay bir yaşamı olmayacağını anlamıştı. Derken, bir takım olaylar (saysak bitmez) sonucunda okulun en popüler çocuğu olan Kerem (Kerem Bürsin) ona aşık olur. Sonra Zeynep de ona karşı bir şeyler hissetmeye başlar. Tabii ki bu aşk da, daha sonralarda istenmeyen gelişmelere neden olacaktır.

kucuk_bfbd3242cc

GB, ilk başlarda çok iyi gidiyordu aslında. Klişe bir konuyu, küçük özgün seçimlerle daha iyi bir hale getirebilmeyi başarabilmesi nedeniyle kısa zamanda gözümüze girmeyi başarmıştı. Her dakikası heyecanlıydı ve merakta bırakıyordu. Mesela flashback sahneleri tek kelimeyle mükemmeldi. Temposu inmek bilmiyordu ve ortada “gerçek” bir aşk vardı. Ama bunlar sadece yaz aylarında sürdü anlaşılan. Ne zaman ki kışın kurtlar sofrasına oturdu, sırf kendini izletebilmek için birbirinden saçma ve gereksiz hamlelerle iyice gerilemeye başladı.

Kerem ve Zeynep’in bir darılıp bir barışmaları, Cihan (Emre Kınay), Demet ve Tülin (Gökçe Yanardağ) arasındaki aşk üçgeninin gereksiz yere uzaması, yan rollerin yetersiz olmaya başlaması derken, iyice izlenebilirliğini kaybetti. Tabii ki de ilgi çeken anlar vardı, ama biz onu türdeşlerine benzemediği ve kendi içinde farklı olabildiği için sevdik. Ama, kalemi Gökhan Horzum‘dan alan Rüya İşçileri ve Deniz Dargı‘nın yazdığı senaryo, her bölüm biraz daha saçmalaşmaya devam etti. İzleyici diziden uzaklaşmaya başladı, reytingler düştü ve diziyi devam ettirme niyeti olan kanalın final kararı vermesine neden oldu. Mesela, o karavan olayı başlı başına bir saçmalıktı. Bu arada ben izleyicinin yırtınmasına da bir şeyler söylemek istiyorum. Kanala küfürler edip bela okuyan izleyiciler, diziyi seviyorsunuz ve bu yüzden de onu koruyorsunuz, ne güzel. Ama, diziyi 1. yapanlar, 9. yapanlar da sizsiniz. Bu sebeple kanala hakaret etmeden önce “ben ne yaptım?” diye düşünmeniz, daha doğru olacaktır.

Peki ya final bölümüne ne demeli? Anlamsız ters köşeler, saçma olgunlaştırma numaraları ve nicesi. Zeynep ve Kerem çifti her zamanki gibi en izlenebilir çiftti. Ama mesela Yağmur (Merve Hazer) ve Can (Efecan Şenolsun)’a söyleceğim birkaç şey var. İki tane çocuğunuz var, üçüncüsü de yolda. Bu sizi olgunlaştıracağına daha da çocuklaştırıyor. Çift, bölüm boyunca liseli aşıklar gibi oradan oraya gidiyordu. Biraz daha olgunlaşmaları lazımdı. Mesela Barış (İsmail Ege Şaşmaz)’a takım elbise giydirmekle onu on yaş daha büyük gösteremezsiniz. Melis (Yağmur Tanrısevsin) ve Aksel (Ozan Osmanpaşaoğlu)’e gelirsek… Çok antipatik buldum ikisini de. Ki, daha önceki bölümlerde zevkle izliyordum aslında. Ama bu bölümde olmamış ve olamamışlar ne yazık ki. Sedat (Yiğit Özyer)’in uyduruk peruğuna hiç girmiyorum bile. Güneş (Kerem Bürsin)’in hikayesi de tek kelimeyle berbattı bana göre. Kısaca final bölümü, hayali bir vedanın ötesine gidemedi.

VideoResim (3)

Son olarak oyunculara değinmek istiyorum. Kerem Bürsin ve Hande Doğandemir, bence çok iyi bir iş çıkardılar 54 bölüm boyunca. İki oyuncu da rollerine göre yaşça büyük olsalar da, karakterlerini adeta kıyafet gibi üzerlerine geçirmeyi başardılar. İsmail Ege Şaşmaz ve Yağmur Tanrısevsin de, fena değildi açıkçası. Ama ben hala ısınamadım iki oyuncuya da. Bu yüzden çok da fazla bir şey diyemiyorum. Emre KınayEbru Aykaç ve Gökçe Yanardağ‘dan oluşan yetişkin ekip tüm ustalığıyla dikkat çekerken, dizinin diğer genç oyuncuları Ozan OsmanpaşaoğluMerve Hazer ve Efecan Şenolsun‘un da başarılı performanslar sergilediğini belirtmek gerek.

Bu arada bir şeyden daha bahsetmek istiyorum. Altan Dönmez, gelecek için umut vaat eden bir yönetmen kesinlikle. Altın Kelebek‘te de ödül aldı zaten bu başarısıyla. Daha önce birçok yapım için kamera karşısına geçse de, Güneşi Beklerken yeteneklerinin tavan yaptığı bir iş oldu. Demir Demirkan‘ın müziklerini de unutmayalım. Diziye çok yakıştığını söylemeliyim. Bunları bir kenara bırakırsak, sonuç olarak GB bence iyi bir iş. Ve ilerleyen zamanlarda da Kanal D’nin yüz aklarından biri olarak hatırlanacağına da şüphe yok. ZeyKer aşkı da, şimdiden unutulmazlar arasına girdi. Neyse. Bir sonraki Sezon Günlükleri‘nde görüşmek üzere…

  • Sezonun Yıldızı  (Sezon Boyu Spotlight Ödülü): Kerem Bürsin  (Kerem Sayer)
  • Sezon Notu: [B]

TV Günlükleri (09.12 – 15.12)

TV Günlükleri‘nin 3. bölümüne hoş geldiniz. Bir önceki yazımda da dediğim gibi Sevdaluk‘u ilk bölümünde bıraktım. “Demet Akbağ ve Erdal Özyağcılar‘ın olduğu bir iş kötü olur mu?” diyerek çok iyimser davrandık. Bu arada, kanalın yeni dizisi Saklı Kalan‘ın da yayın tarih netleşti. Dizi, 19 Aralık Perşembe günü saat 20.00’de başlayacak. Biraz bakarım, ama hiç umudum yok açıkçası. Fazlasıyla sıkıcı olan tanıtımları bile, beklentilerimi düşük tutmama yetti. Fatih Harbiye ise, gelecek Cumartesi’den itibaren Show TV‘de yayınlanmaya başlayacak. Yakın zamanda sona erdiği haberi gelen Kayıp‘ın da devam edeceği açıklandı. Bu arada DaiSYMeL isimli takipçime de çok teşekkür ediyorum. Yazılarımdan kaynak belirtmek şartıyla, rahatlıkla yararlanabileceğinizi ekleyeyim. Gelelim, haftanın en iyi 5 bölümüne…

Image

 #5 – Çalıkuşu (11. Bölüm)            Yayın Tarihi: 10 Aralık Salı

Çalıkuşu, reytinglerde istediğini alamasa da, benim severek izlediğim bir dizi. Oyunculukları ve anlatım tarzı ile ekrandaki birçok diziden iyi olan bir yapım. Tabii, Feride (Fahriye Evcen) ve Kamran (Burak Özçivit)’ın aşklarını da unutmamak gerek. Edebiyatın en önemli aşklarından biri. Reşat Nuri Güntekin‘in ne kadar iyi romanlar yazdığını biliyoruz zaten. Deniz Celiloğlu‘nun çıkardığı işin de, bölümün dikkat çeken şeylerinden biri olduğunu ekleyeyim. Dizinin repliklerine gelirsek… Beni benden almaya devam ediyorlar.

Bölümün Yıldızı: Deniz Celiloğlu (Selim)

Image

 #4 – Galip Derviş  (28. Bölüm / Derviş Hastaneye Gidiyor)             Yayın Tarihi: 14 Aralık Cumartesi

Galip Derviş, kendini yavaş yavaş toparlamaya çalışan dizilerden sadece bir tanesi. Bu sezonda hiçbir bölüm, ilk sezonun tadını vermese de, bu bölüm fikrimi az da olsa değiştirdi. Ahmet Saraçoğlu‘nun konuk olduğu bu bölümde, burun kanaması sebebiyle doktora giden Derviş (Engin Günaydın)’in başına gelmeyen kalmadı. Hülya (Algı Eke) ile Galip’in arasındaki bağı bir kez daha gözler önüne seren senaristler, Ersin Korkut ve Orhan Güner ikilisine de oldukça iyi espriler yazdılar. Senaryo demişken… Yazarlar, hepsi birbirinden zeki bir biçimde işlenmiş cinayetleri nereden buluyorlar? Kafa karıştırsa da, her birinin iyi olduğu kesin.

Bölümün Yıldızı: Orhan Güner (İzzet Merdan)

Image

 #3 – Muhteşem Yüzyıl  (115. Bölüm)           Yayın Tarihi: 11 Aralık Çarşamba

İster kabul edin, ister etmeyin, Muhteşem Yüzyıl eski gücünde değil artık. Bu sezon da Meltem Cumbul, Berrak Tüzünataç, Sarp Akkaya gibi isimleri kadrosuna dahil eden dizi, bana göre hala ilk sezonlardaki tadı vermiyor. Seks sahnelerinin biraz daha arttırılması mı dersiniz, Meryem Uzerli‘nin gidişinden sonra Vahide Perçin‘in aynı tadı vermemesi mi dersiniz, bilemiyorum. Ama, fikrime katılacağınızı düşünüyorum. Neyse, şehzadelerin taht kavgası tüm hızıyla devam ediyor. Haliyle, Sultan Süleyman (Halit Ergenç) ve Şehzade Mustafa (Mehmet Günsür) arasındaki ipler de kopma noktasına gelmiş durumda. Mustafa’nın bu yıl bitmeden öleceğini iyi bilsek de, şu son bölümlerde tüm tahmin edilebilirliğine rağmen heyecanlandırmayı başarıyor bana göre. Her bölümün görsel açıdan tatmin ettiğini de ekleyeyim.

Bölümün Yıldızı: Mehmet Günsür (Şehzade Mustafa)

Image

 #2 – Karadayı  (49. Bölüm)                 Yayın Tarihi: 9 Aralık Pazartesi

Karadayı‘nın durumunu biliyorsunuzdur herhalde. Her bölümde daha heyecanlı, her bölümde daha merak uyandırıcı. Senaryosu abartılı bir hal alacakken, daha gerçekçi olmayı tercih ediyor. Genellikle, Mahir (Kenan İmirzalıoğlu), Turgut (Yurdaer Okur) ve Feride (Bergüzar Korel) arasında gidip gelen hikaye, her bölümde izleyiciyi ekran başına bağlamayı başarıyor. İlk sezonundan daha iyi ilerleyen nadir dizilerden biri. Henüz izlemeyenler için sürprizbozan vermek istemiyorum. Çünkü, her bölümün en az iki defa izlenmesi gerekiyor. Her detayı etkileyici…

Bölümün Yıldızı: Kenan İmirzalıoğlu (Mahir Kara)

Image

 #1 – Güneşi Beklerken  (24. Bölüm)            Yayın Tarihi: 15 Aralık Pazar

Güneşi Beklerken de, övmekten bıktığım diziler arasında. Kerem (Kerem Bürsin) ve Zeynep (Hande Doğandemir)’in durumlarının ve Cihan (Emre Kınay)’ın babalık konularıyla dikkat çeken, bölüm yine çoğu sahnesiyle öne çıktı. Melis (Yağmur Tanrısevsin)’in durumu da, fazlasıyla iyi işlendi. Önceden popüler ve bir o kadar da cani olan Kerem’in olgunlaşması da cabası. Kısaca, her cephede başarılı bir savaş veriyor Güneşi Beklerken.

Bölümün Yıldızı: Hande Doğandemir (Zeynep)

TV Günlükleri (02.12 – 08.12)

TV Günlükleri‘ne devam ediyoruz. Altındağlı ve Cesur Hemşire‘yi ilk bölümlerinden (hatta tam olarak izlemeden) bıraktım. Özellikle, Altındağlı tam bir facia… Ekip, bunu çekerken neler düşünmüş, merak ediyorum açıkçası. Vicdan da fena değildi, ama biraz zaman istiyor. KaradayıKayıp ve Kaçak‘ın da bölümleri iyiydi, fakat listeye giremediler ne yazık ki. Bu arada, bölümün Pazartesi günlerini yayınlanacağını da ekleyeyim. Neyse, top 5’e geçelim hemen…

Image

 #5 – İntikam  (34. Bölüm)                 Yayın Tarihi: 5 Aralık Perşembe

İntikam‘ın hiçbir zaman olağanüstü bir dizi olduğunu iddia etmedim, etmiyorum ve etmeyeceğim. Yine de, bölümlerinin belli bir seviyenin üstüne çıktığı kesin. Ali (Alican Yücesoy)’nin namlusunun ucunda Şahika (Arzu Gamze Kılınç)’nın olması, bölümün en dikkat çeken şeyiydi bana göre. Sonuç olarak, reytinglerde aradığını bulamasa da, bence fena olmayan başarılı bir dizi. Yine de, uyarlama olduğunu izleyiciye sıkça hissettiriyor. İntikam’a mesafeli durmamın tek sebebi de bu aslında.

 Bölümün Yıldızı: Alican Yücesoy (Ali Sülen)

Image

 #4 – Yalan Dünya  (65. Bölüm)              Yayın Tarihi: 6 Aralık Cuma

Yalan Dünya, Rıza (Beyazıt Öztürk) & Deniz (Gülse Birsel) ve Nurhayat (Gupse Özay) & Emir (Sarp Apak) aşklarının bir anda ortaya çıkmasıyla beraber, iyice eğlenceli olmaya başlamıştı. Aşıkların görüşmemeleri için olağanüstü hal ilan edilen terasta yaşananları izlerken, yine çok neşelendik. Birsel’in kalemi komedinin dozunu yükseltip her bölümde bizleri güldürmeye devam ediyor. Tabii, Beyazıt Öztürk‘ün olmayan yeteneklerini unutmamak gerek. Talk-show sunuculuğunda oldukça iyi olsa da, oyunculuk konusunda sınıfta kalıyor çoğu zaman.

Bölümün Yıldızı: Hümeyra (Çiğdem Alsancak)

Image

 #3 – Aramızda Kalsın  (11. Bölüm)                Yayın Tarihi: 5 Aralık Perşembe

Aramızda Kalsın‘ı övmekten bıktım usandım artık. Evet, dizinin içinde her türlü klişe var. Örneğin, bu bölümdeki sahnelerden birinde, Civan (Caner Cindoruk), Yaren (Melis Mutluç)’un doğum gününe 3 servis dolusu çocuk getiriyor. Bu pek de gerçekçi değil doğrusu. Ama, yapım bunları uygun kalıplara sokması ve oldukça keyifli bir şekilde önümüze koyması sebebiyle, fazlasıyla iyi olabilmeyi başarıyor. Bu bölümde de Ceylan (Ecem Çalık) ve Taylan (Barış Aytaç)’ın nişanı ve öncesinde yaşananlar konu alındı. Özellikle, Ceylan’ın hayatını tamamen değiştirecek olan kararını tahmin etmemek mümkün değildi. Klişeler de etrafta cirit atmaya devam ediyordu tabii. Yine de kendimi “Hem güldüren hem de böylesine hüzünlendiren kaç dizi var ki?” diye düşünmekten alıkoyamıyorum açıkçası.

Dizinin Yıldızı: Binnur Kaya (Hüsne Celepoğlu)

Image

#2 – Güneşi Beklerken  (23. Bölüm)                  Yayın Tarihi: 8 Aralık Pazar

Güneşi Beklerken, son haftalarda en iyi bölümleriyle karşımıza çıkıyor. Kerem (Kerem Bürsin), Aksel (Ozan Osmanpaşaoğlu) ve Barış (İsmail Ege Şaşmaz) arasında kalan Zeynep (Hande Doğandemir)’in gerçek babasının kim olduğunu araması, bölümde öne çıkan şeydi. Her detayı düşünülmüş iyi bir bölüm izledik yine. Boşuna demiyorum, başarılı bir dizi olduğunu boşuna söylemiyoruz herhalde. Bu arada Kanal D‘nin 3 dizisinin birden listeye girdiğini ekleyeyim. Böyle iyi işler yayınladığı için kanalı da tebrik etmek gerek.

Bölümün Yıldızı: Kerem Bürsin (Kerem Sayer)

Image

#1 – Bir Erkek Bir Kadın  (138. Bölüm / FİNAL)             Yayın Tarihi: 8 Aralık Pazar

Ve, bir efsane daha sona erdi… Bir Erkek Bir Kadın, sürprizli bir sonla izleyicisine veda etti ve arkasında şu soruyu bıraktı: “Evlenmeden çocuk olur mu?”. Bu evrende oluyor efendim. Düşüncelerimi Sezon Günlükleri yazısına saklıyorum, ama Kanada yapımı Un gars, une fille‘den uyarlanan dizinin aklımda hep yaşattığı eğlenceli anlarla kalacağı kesin. Bu bölümün final olacağı haberi birkaç gün önce geldiği için, tamamen sürpriz oldu bizlere de. Şimdi, işimiz beyazperdedeki sonu bekleme zamanı…

TV Günlükleri (25.11 – 01.12)

Aserat54‘te yeni bir bölüme daha başlıyoruz. Adı, TV Günlükleri olan bu bölümde, her hafta yayınlanan dizilerden en iyi 5 bölümü seçeceğim. Ne duruyoruz? Hemen asıl konumuza geçelim…

Image

 #5 – Galip Derviş  (26. Bölüm / Derviş ve Bayan Derviş)           Yayın Tarihi: 30 Kasım Cumartesi

2. sezonuyla düşüşe geçen Galip Derviş, kanalın yeni dizisi İnadına Yaşamak‘ın başlaması üzerine Cumartesi geceleri 23.00’de yayınlanmaya başladı. Belgin (Merve Altınkaya)‘in yaşadığını öğrenen Derviş’in yaşadıkları bile, insanı hüzne boğmayı başarıyordu. Henüz umudu kesmiş değilim diziden, fakat ilkinden daha zayıf bir sezon geçirdiği bir gerçek. Bu arada, kızıl saçlı Belgin’e alışmamız zor olacak sanırım.

Bölümün Yıldızı: Engin Günaydın (Galip Derviş)

Image

 #4 Aramızda Kalsın (10. Bölüm)            Yayın Tarihi: 28 Kasım Perşembe

Aramızda Kalsın‘a izlediğim ilk günden beri hayranım. Bu bölüm de, oldukça keyifliydi. İlk başladığında “emanet” konusu üzerinden ilerleyen, ama bu işe yaramayınca yepyeni konulara geçiş yapan dizi, bu bölümde de Civan (Caner Cindoruk)’ın üniversite kabul kağıdının yıllar sonra ortaya çıkması üzerinden ilerledi. Sonunda kağıdı saklayan kişi, öyle birisi çıktı ki…

Bölümün Yıldızı: Binnur Kaya (Hüsne Celepoğlu)

Image

 #3 – Kayıp  (10. Bölüm)                  Yayın Tarihi: 25 Kasım Pazartesi

İlk izlediğimde burun kıvırdığım Kayıp, gitgide daha heyecanlı bir hal alıyor. Anne Leyla (Dolunay Soysert)’nın da kaçırılması, kolay kolay unutulmayacak gibi görünüyor Oğlu Kerem (Erhan Can Kartal)’e kavuşan, ama kendi hayatını tehlikeye atan Leyla, nasıl bir çıkış yolu bulacak, göreceğiz. Bu arada, İlker Kaleli, Falko rolüne hiç yakışmıyor mu sizce?

Bölümün Yıldızı: İlker Kaleli (Faik Şaşmaz / Falko)

Image

 #2 – Karadayı  (47. Bölüm)                 Yayın Tarihi: 25 Kasım Pazartesi

Karadayı da, izleyiciyi ekrana kilitleyen bölümleriyle yoluna devam ediyor. Savcı Turgut (Yurdaer Okur)’un durumu, Mahir (Kenan İmirzalıoğlu) ve Feride (Bergüzar Korel)’nin aşkı derken, işin rengi iyice değişti. Sema Ergenekon ve Eylem Canpolat‘a teşekkür etmeliyiz sanırım. Bizi her bölümde merakta bırakan kaç dizi var böyle?

Bölümün Yıldızı: Bergüzar Korel (Feride Şadoğlu)

Image

 #1 – Güneşi Beklerken  (22. Bölüm)            Yayın Tarihi: 01 Aralık Pazar

Aksel (Ozan Osmanpaşaoğlu) ve çetesinin hikayeye katılmasıyla birlikte, rotasını da değiştiren Güneşi Beklerken, birbirlerine sırılsıklam aşık olan Kerem (Kerem Bürsin) ve Zeynep (Hande Doğandemir)’in aşk acısı ve özellikle de dövüş sahnesiyle de öne çıkmayı başararak, bana göre haftanın en iyi bölümü olmaya hak kazandı.

Bölümün Yıldızı: Kerem Bürsin (Kerem Sayer)

TV Kehanetleri: İptaller, Güvendekiler, Tehlikedekiler

TV Kehanetleri‘ne kısa süre sonra devam ediyoruz. Kanallardaki son durumdan sonra, şimdi de dizilerin durumu mercek altına alacağım. Buyrun efendim…

Yeni başlayan diziler, listeye dahil edilmemiştir. Liste, yeni haberler geldikçe güncellenecektir.

Görsel

 – İPTALLER –

Kanal D: Fatih

Show TV: Bebek İşi

ATV: Aldırma Gönül

FOX TV: Babam Sınıfta Kaldı, Bir Aşk Hikayesi

Görsel

 – TEHLİKEDEKİLER –

ATV: Doksanlar, Huzur Sokağı, Ben Onu Çok Sevdim, Tatar Ramazan

FOX TV: Görüş Günü Kadınları, Sana Bir Sır Vereceğim

TRT 1: Eski Hikaye, Böyle Bitmesin, Osmanlı Tokadı

Görsel

 – UÇURUMUN KENARINDAKİLER –

Kanal D: Kayıp, Çalıkuşu, Merhamet, Galip Derviş, İntikam

Star TV: Benim Hala Umudum Var

Show TV: Benim İçin Üzülme, Dila Hanım

FOX TV: Çocuklar Duymasın, Umutsuz Ev Kadınları, Lale Devri

TRT 1: Beni Böyle Sev, Seksenler, Avrupa Avrupa, Zengin Kız Fakir Oğlan

Samanyolu TV: Ekip 1 – Nizaha Adanmış Ruhlar, Hıyanet Sarmalı

Görsel

 – GÜVENDEKİLER –

Kanal D: A.Ş.K., Yalan Dünya, Arka Sokaklar, Güneşi Beklerken

Star TV: Aşkın Bedeli, Beni Affet, Muhteşem Yüzyıl, Aramızda Kalsın, Medcezir

Show TV: Pis Yedili

ATV: Karadayı, Kaçak, Kurtlar Vadisi Pusu

FOX TV: Karagül, Fatih Harbiye

Samanyolu TV: İki Dünya Arasında, Küçük Kıyamet, Şefkat Tepe, Küçük Gelin

Görsel

 – YENİ BAŞLAYANLAR –

Show TV: Adını Kalbime Yazdım

ATV: Bugünün Saraylısı

Görsel

 – YAKINDA –

Kanal D: İnadına Yaşamak, Vicdan

Star TV: Kurt Seyd & Shura

Show TV: Altındağlı, Aşk Ekmek Hayaller, Firuze, Rüzgarlı Sokak, Saklı Kalan, Sevdaluk

ATV: Cesur Hemşire

TRT 1: Gurbette Aşk: Bir Yastıkta

Samanyolu TV: Ötesiz İnsanlar

Görsel

 – REYTİNG KAYGISI TAŞIMAYANLAR –

Star TV: Ben de Özledim, Bir Erkek Bir Kadın

TV Kehanetleri: Kanallarda Son Durum

Bugünden itibaren yeni bir bölüme başlıyorum. Adı TV Kehanetleri olan bu bölümde TV’deki son durum hakkında bol bol konuşma fırsatı yakalayacağız. İlk yazımda kanallardaki son duruma bakacağım. Bakalım, hangi diziler yüz güldürüyor, hangileri hayal kırıklığına uğratıyor? Buyursunlar…

Görsel

 Çalıkuşu

KANAL D

Yayındakiler: Kayıp – Çalıkuşu – A.Ş.K. – Merhamet – Galip Derviş – İntikam – Yalan Dünya – Arka Sokaklar – Güneşi Beklerken

Yakında: İnadına Yaşamak – Kusursuz Plan – Vicdan

Kanal D, geçen sezondaki gücünü az da olsa kaybetti. Pazartesi akşamı yayınlanan Kayıp, gün ve saat değişikliğiyle birlikte reyting sıkıntısı yaşamaya başladı. Karşısında O Ses Türkiye (Star TV) ve Karadayı (ATV) gibi güçlü rakipleri var. Çalıkuşu, beklenilen etkiyi yaratamadı. A.Ş.K., Muhteşem Yüzyıl (Star TV) ve Pis Yedili (Show TV)‘den az da olsa izleyici çalmayı başarırken, Merhamet düşüşe geçti. İntikam, ilk sezondaki performansını mumla aratırken, yavaş yavaş saçmalayan Galip Derviş ise ne sevindiriyor, ne de hüsrana uğratıyor. Yalan Dünya, başarılı bir grafik çizerken, Arka Sokaklar ve yazdan kalan Güneşi Beklerken ise, kanalın yüzünü güldürmeye devam ediyor. Fatih faciası ise, çoktan dizi çöplüğündeki yerini aldı. Kısacası, kanal hafta içinde değil de, genellikle haftasonu (Cuma, Cumartesi ve Pazar) günleri başarılı oluyor.

Görsel

 Aramızda Kalsın

 STAR TV

Yayındakiler: Aşkın Bedeli – Muhteşem Yüzyıl – Aramızda Kalsın – Benim Hala Umudum Var – Medcezir – Ben de Özledim – Bir Erkek Bir Kadın

Yakında: Kurt Seyd & Shura – Fedai

Acun Ilıcalı‘nın yarışmalarının yayınlandığı akşamlarda zirveye oturan Star TV‘ye bakacak olursak… Aşkın Bedeli, hafta içi her gün öğle saatlerinde yayınlanan günlük bir dizi olduğu için yeterli reyting alamıyor. Muhteşem Yüzyıl, Çarşamba akşamları parlamaya devam ediyor. Mart ayında bitecek olan dizi, özellikle A.Ş.K. (Kanal D)‘a karşı çok çetin bir savaş veriyor. Aramızda Kalsın çok sevilirken, Medcezir ise Cuma akşamlarında Karagül (FOX TV) ile savaşıyor ve liderliğe oturmayı başarıyor. Onur Ünlü‘nün Ben de Özledim‘i ve Şubat ayında sona erecek olan Bir Erkek Bir Kadın ise, reyting kaygısı olmadan yollarına devam ediyorlar.

Görsel

 Adını Kalbime Yazdım

SHOW TV

Yayındakiler: Benim İçin Üzülme, Pis Yedili, Dila Hanım, Adını Kalbime Yazdım

Yakında: Altındağlı – Aşk, Ekmek, Hayaller – Firuze – Hayat Hanım – Ne Diyorsun? – Rüzgarlı Sokak – Saklı Kalan – Sevdaluk – Tehlikeli Sırlar

Nurgül Yeşilçay’ın başrolünde olduğu Bebek İşi‘ni apar topar yayından kaldıran Show TV‘nin durumu ise biraz karışık. Yayınladığı programlarla dikkat çeken ama hiçbiriyle ilk 10’a giremeyen kanalda Benim İçin Üzülme kendi kendini bitiriyor, Pis Yedili kanalın yüzünü biraz da olsa güldürürken, Dila Hanım Cuma akşamlarından sağ çıkamıyor. Adını Kalbime Yazdım ise ilk 10’a girmeyi başarıyor. Yine de zaman istiyor. Yakın zamanda bir çok diziyi aynı anda yayına sokacak olan Show TV’de gerçek anlamda Show başlayacak mı, merakla bekliyoruz…

Görsel

 Kaçak

ATV

Yayındakiler: Karadayı – Kaçak – Doksanlar – Kurtlar Vadisi Pusu – Huzur Sokağı – Ben Onu Çok Sevdim – Bugünün Saraylısı – Tatar Ramazan

Yakında: Cesur Hemşire – Kara Para Yalan Aşk – Piraye

Karadayı, ilk sezondaki başarılı performansını sürdürüyor. Kaçak, Salı akşamının birincisi olurken, Doksanlar düşüşe geçiyor. Kurtlar Vadisi Pusu, 10 yıldır olduğu gibi 11. yılında da Perşembe akşamlarında zirvede yerini alıyor. Huzur Sokağı için tehlike çanları çalarken, birkaç bölüm sonra sona erecek olan Ben Onu Çok Sevdim kötü bir performans ortaya koyuyor. Bugünün Saraylısı zaman isterken, Tatar Ramazan da ilk sezonda olduğu gibi yoluna devam ediyor.

Görsel

 Karagül

FOX TV

Yayındakiler: Çocuklar Duymasın – Bir Aşk Hikayesi – Umutsuz Ev Kadınları – Karagül – Görüş Günü Kadınları – Fatih Harbiye – Lale Devri – Sana Bir Sır Vereceğim – Babam Sınıfta Kaldı

Yakında:  –

Her ne kadar, Bir Aşk HikayesiSana Bir Sır Vereceğim ve Babam Sınıfta Kaldı bitecek olsa da, birkaç bölümleri kaldığı için “Yayındakiler” kısmına dahil etmeyi uygun gördüm. Bu üç dizinin reytinglerinden bahsetmeme gerek yoktur umarım. FOX TV‘nin diğer dizilerine bakacak olursak… Çocuklar Duymasın arada kalıyor. Umutsuz Ev Kadınları da, yayınlandığı günlerde reyting yarışına arka sıralardan dahil oluyor. Görüş Günü Kadınları kendini bir şekilde belli etmeye çalışsa da hiç bir işe yaramıyor. Fatih Harbiye öne çıkarken, Lale Devri ise son sezonunda geriye düşüyor. Karagül için ise ayrı bir parantez açmamız gerekiyor, çünkü kanalı sevindiren tek dizi kendisi. Sonuçta, zorlu Cuma akşamından sağ çıkmayı başarıyor.

Görsel

 Beni Böyle Sev

TRT 1

Yayındakiler: Beni Böyle Sev – Seksenler – Avrupa Avrupa – Eski Hikaye – Zengin Kız Fakir Oğlan – Böyle Bitmesin – Osmanlı Tokadı

Yakında: Bir Yusuf Masalı – En Uzun Yüzyıl – Gönül Hırsızı – Gurbette Aşk

Bir zamanlar Türkiye’nin tek kanalıyken, bu aralar yayınladığı dizi ve programlarıyla reyting yarışında ilk 20’ye dahi girmeye zorlanan TRT‘nin durumu ise pek iç açıcı değil maalesef. Beni Böyle SevSeksenler ve Avrupa Avrupa, önceki performanslarını koruyorlar. Eski Hikaye iyi bir iş olmasına rağmen, reyting alamıyor. Zengin Kız Fakir Oğlan, kanalı az da olsa memnun ediyor. Böyle Bitmesin ve Osmanlı Tokadı ise düşüş yaşamaya devam ediyorlar.

Görsel

 Küçük Gelin

SAMANYOLU TV

Yayındakiler: İki Dünya Arasında – Ekip 1: Nizaha Adanmış Ruhlar – Hıyanet Sarmalı – Küçük Kıyamet – Şefkat Tepe – Küçük Gelin

Yakında: Ötesiz İnsanlar

Bundan birkaç sene önce bu büyük kanalların arasında sayılmayan Samanyolu TV, şimdi kimsenin dilinden düşmüyor. Hiçbir dizisini izlemediğimi de belirteyim. İki Dünya Arasında ve Ekip 1, fena sonuçlar almıyorlar. Hıyanet Sarmalı, hâla zaman istiyor. 9. bölümündeki efekt skandalı yüzünden adından sıkça bahsettiren Küçük Kıyamet, 10. bölümünden sonra Mart ayında yayından kalkmasına rağmen, Mayıs ayında geri döndü. Durumunda ise pek bir değişiklik yok. Pek de heyecan yaratmayan hafta içinden sonra Cumartesi günü yayınlanan Şefkat Tepe ve Küçük Gelin‘in yayınlandığı zorlu akşamların üstesinden gelmeyi başardığını rahatlıkla söyleyebilirim. Hatta bu yıl başlayan Küçük Gelin, 3-4 yıllık Yetenek Sizsiniz Türkiye (Star TV)yi bile tahtından indirdi ki bu kanalın sınıf atladığının habercisi. Tabii, ben kanalın dizilerini ilk bölümden bıraktığım için kanalı pek sevemesem da, Türkiye çok seviyor. Ne yalan söyleyeyim, Küçük Gelin’i fazlasıyla merak etmeye başladım.

Neyse, şimdilik diyeceklerim bu kadar. Bir sonraki TV Kehanetleri yazısında görüşmek dileğiyle…

Söyleşi: Altan Dönmez

Son dönemin en sevilen gençlik dizilerinden biri olan Güneşi Beklerken‘i yöneten Altan Dönmez‘in Beyazperde.com sitesinden Banu Bozdemir ile yaptığı röpörtajı sizlerle paylaşıyorum. Buyursunlar efendim…

Görsel

 Banu Bozdemir: Öncelikle Güneşi Beklerken neden bu kadar sevilmiş olabilir, oysa ekranlarda çok fazla gençlik dizisi var?

Altan Dönmez: Öncelikle karakterlerin üç boyutlu olmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Her karakterin bir hikayesi, zaafları, korkuları ve hayalleri var. Bu da karakterleri tip olmaktan çıkarıp, seyircinin onları takip etmesini sağlıyor, buna güçlü senaryo, yapım ve farklı bir anlatım dili eklendiğinde diğer gençlik dizilerinden ayrılıyor.

Klasik lise dizilerinden değil evet, öyle bir dizi önünüze gelse çekmeyi kabul eder miydiniz peki?

Bu tamamen senaryo ve yapımla alakalı.

Aslında sinema filminiz Taş Mektep’te de liseli öğrencilerle çalıştınız. Zaman ve duygular çok farklı tabii ama bir kıyaslama yapmanız gerekse..

Çok farklı. Taş Mektep, bir dönemin içindeki haklı savaşında vatan savunmasında yitip giden bir gençlik. Güneşi Beklerken ise, günümüz gençliğinin yaşam şeklini, sorunlarını, değişken aile yapılarını sorgulayan bir dizi. Taş Mektep’teki gençlik olmasaydı Güneşi Beklerken dizisinin gençliği de olmazdı.

Görsel

 Banu Bozdemir: Bu ikinci diziniz sanırım. İlki Bir Zamanlar Osmanlı. Dizi çekmek meşakkatli bir iş, uzun soluklu. İlk diziniz kostümlü bir diziydi ve uzun zaman devam etti. İkisi arasındaki farklar nedir?

Altan Dönmez: İkisinin de tadı dokusu farklı, heyecanı ve keyfi de tabii. Dönemde yaşamı aktarmak, o anı hissettirmek, o atmosferi yaratmak keyifliydi. Osmanlı Kıyam’da başta Türkan Şoray olmak üzere üst düzey oyuncularla çalışmak şahaneydi. Güneşi Beklerken’de de aynı şekilde üst düzey oyuncularla çalışıyor olmak büyük keyif. Oyuncu seçimi bu işin çok önemli bir kısmı ve ben hep çok şanslı oldum bu konuda, her biri iyi oyuncu olmanın dışında uzun yol dostu olmuştur.

Dizide herkesin tek tek bir hikayesi var ve birbiriyle kesişme noktaları çok iyi. İyilik ve kötülük sürekli yer değiştiriyor, duygular sürekli inip çıkıyor. Tabii burada güçlü bir senaryodan da bahsetmek mümkün. İyi film ya da dizinin kıstaslarından biri de senaryodur değil mi?

Kesinlikle senaryo tartışılmaz bir kısmı işin ama, artık tek başına kurtarıcı bir faktör değil. Her ekip kendi dalında en iyilerden biri olmak zorunda. Bu görsel yoğunluk içinde fark edilmek ve takip edilebilmek için, masanın her ayağı yere sağlam basmalı, yapım, yönetim ve teknik ekip.

Görsel

 Banu Bozdemir: Dizinin tüm oyuncuları dikkat çekiyor ama en çok da Kerem Bürsin’in oynadığı Kerem karakteri ilginç geliyor izleyiciye. Oyuncunun yurtdışında bazı projelerde de yer aldığını biliyoruz. Hem kendisi, hem rolü ilginç. Onun rolünün dizinin kırılma noktası olduğunu söyleyebilir misiniz?

Altan Dönmez: Kerem, gerçek bir yıldız ve ileride çok önemli sinema filmlerinde olacağına inanıyorum. Üst düzey oyunculuğunun yanısıra, sette hepimizin gönlüne taht kurmuş, şahane bir kalbi olan ve çalışmaktan büyük keyif aldığım bir dostum. Kerem karakteri gerçekten dizinin akışını değiştirecek kuvvette, ama her karakterde o kırılma noktasını yaşatma potansiyeli var.

Bir başarı öyküsü tabii aynı zamanda dizi. Hande Doğandemir, Zeynep karakterine yakışıyor. Hep Elvan ve diğer koşucuların hayatlarından bir başarı öyküsü çıkmaz ki, dizisi ya da filmi yapılmaz ki derken bu dizi çıkageldi. Dizinin bu sporcuların hayatlarıyla benzeşen bir yanı var mı sizce?

Spora fazlaca bir vurgu yapıyoruz gençleri özendirmek adına.  Buralardan da Elvan ya da diğer spor dallarındaki gibi başarı öyküleri duysak ne güzel olur.

Görsel

 Banu Bozdemir: Bu kadar ilgi çekeceğini düşünmüş müydünüz dizinin?

Altan Dönmez: Her projede bunu nasıl daha ilginç kılabilirim, daha iyi nasıl olur, yeni neler yapabilirim diyerek çalışırım. Bir de buna güçlü senaryo ekibi ve güçlü bir yapım eklendiğinde cevabım; evet. Bu kadar ilgi çekeceğini biliyordum.

Dizinin hikayesini devam ettirecek malzemesi var mı senaristlerin peki?  Kore dizisinden uyarlama olduğunu bilsek de…

Bu Kore meselesini gerçekten bilmiyorum, adı geçen diziyi izlemedim ama bir sürü gençlik dizisinin birbirine benzediğini düşünüyorum. Senaristlerimiz gerçekten başka bir yerden bakabilmeyi, hikayeyi eğip bükmeyi çok iyi biliyorlar bence ve bu yüzden de yıllar boyu sürecek malzemeleri var.

Bir de gençlik dizilerinde hep olduğu gibi, herkesin birbirine gönlünün düştüğü dizilere dönmeyecek değil mi Güneşi Beklerken. Reyting uğruna dizilerde yapılan saçmalıklara ne diyorsunuz?

Döneceğini sanmıyorum, bizim dramatik yapımız çatışmalarımız yeteri kadar kuvvetli. Reyting açısından seyircinin biraz daha seçici olmasını diliyorum, saçmalıkların en büyük sebebi, dizilerin 120 dakika olması. Süre 60 dakikaya çekildiğinde her şeyin kalitesi yükselir.

Görsel

 Banu Bozdemir: Dizi ve sinema filmi çekmenin sizin için farkı ne?

Altan Dönmez: Reklam, klip, sinema ya da dizide derdimiz hep aynı aslında. Farklı sürelerde ve farklı anlatım dillerinde bir şey anlatmak. Benim işlerimde aslında hepsinden bir şey bulabilirsiniz. Eğer duygusuna uygunsa, sahne içinde bir anda klip tadında bir anlatım ya da reklam tadında bir görüntü ya da sinema tadında bir anlatım görebilirsiniz. Benim için eğlenceli kısım da bu zaten, belli bir formata bağlı kalmamak.

Dizi süreleri ve çalışma koşulları hakkında neler söylemek istersiniz?

En önemlisi 120 dakikanın kısalması. Ben mutlaka on saat ara veriyorum sete ama, mesele sadece uyku meselesi değil. Uykunun dışında çalışanlar, kendilerine de zaman ayırabilmeli. En önemlisi de uykusuzluktan kaynaklanan set kazaları. Ama süre düşmedikçe bu durumların düzelmesi zor.

Röpörtaj: Banu Bozdemir                       Kaynak: Beyazperde.com